BAP 22

ÜÇ yıl oturdular; Suriye ile İsrail arasında cenk yoktu.
2. Ve vaki oldu ki, üçüncü yılda Yahuda kıralı Yehoşafat İsrail kıralının yanına indi.
3. Ve İsrail kıralı kullarına dedi: Ramot-gilead bizim olduğunu bilir misiniz? ve biz susuyoruz, ve onu Suriye kıralının elinden almıyoruz.
4. Ve Yehoşafata dedi: Cenk için Ramot-gileada benimle beraber gider misin? Ve Yehoşafat İsrail kıralına dedi: Beni kendin gibi say, kavmımı kavmın gibi say, atlarımı atların gibi say.
5. Ve Yehoşafat İsrail kıralına dedi: Rica ederim, önce RABBİN sözünü sor.
6. Ve İsrail kıralı peygamberleri, dört yüz kadar kişiyi topladı, ve onlara dedi: Ramot-gileada karşı cenge gideyim mi, yoksa vaz geçeyim mi? Ve dediler: Çık ve RAB onu kıralın eline verecektir.
7. Fakat Yehoşafat dedi: Burada olanlardan başka RABBİN bir peygamberi yok mu ki, ondan da soralım?
8. Ve İsrail kralı Yehoşafata dedi: Bir kişi daha var, İmlanın oğlu Mikaya, onun vasıtası ile RABDEN sorabiliriz; fakat ben ondan nefret ederim, çünkü benim hakkımda hayır değil şer haber verir. Ve Yehoşafat: Kıral böyle söylemesin, dedi.
9. Ve İsrail kıralı bir hadım ağası çağırıp dedi: Çabuk, İmlanın oğlu Mikayayı getir.
10. Ve Samiriye kapısının girilecek yerinde olan açıklıkta, İsrail kıralı ve Yahuda kıralı Yehoşafat, kıral elbiselerini giymiş olarak, her biri kendi tahtı üzerinde oturuyordu; ve bütün peygamberler onların önünde peygamberlik ediyorlardı.
11. Ve Kenaananın oğlu Tsedekiya kendine demir boynuzlar yapıp dedi: RAB şöyle diyor: Suriyeliler bitinciye kadar onları bu boynuzlarla süseceksin.
12. Ve bütün peygamberler: Ramot-gileada çık, ve muvaffak olacaksın; çünkü RAB onu kıralın eline verecektir, diyerek böyle peygamberlik ettiler.
13. Ve Mikayayı çağırmak için giden ulak ona söyliyip dedi: İşte, şimdi peygamberler kırala bir ağızdan iyilik söyliyorlar; rica ederim, senin sözün de onlardan birinin sözü gibi olsun, ve iyilik söyle.
14. Ve Mikaya dedi: Hay olan RABBİN hakkı için, RAB bana ne derse onu söylerim.
15. Ve kıralın yanına geldi, ve kıral ona dedi: Mikaya, cenk için Ramot-gileada gidelim mi, yoksa vaz geçelim mi? Ve ona dedi: Çık, ve muvaffak olacaksın; ve RAB onu kıralın eline verecektir.
16. Ve kıral ona dedi: RABBİN ismile hakikatten başka bana bir şey söylemiyeceğine sana kaç kere and ettireyim?
17. Ve dedi: Bütün İsraili dağlar üzerinde çobanı olmıyan koyunlar gibi dağılmış gördüm; ve RAB dedi: Bunların efendileri yok; herkes kendi evine selâmetle dönsün.
18. Ve İsrail kıralı Yehoşafata dedi: Sana: Benim hakkımda hayır değil kötü haber verecektir, demedim mi?
19. Ve Mikaya dedi: Öyle ise RABBİN sözünü dinle: RABBİ tahtı üzerinde oturmakta, ve bütün gökler ordusunu onun yanında, sağında ve solunda durmakta gördüm.
20. Ve RAB dedi: Ramot-gileada çıksın da düşsün diye Ahabı kim kandıracak? Kimi böyle kimi şöyle dedi.
21. Ve bir ruh çıkıp RABBİN önünde durdu, ve dedi: Ben onu kandırırım.
22. Ve RAB ona dedi: Ne ile? Ve dedi: Ben çıkarım, ve bütün peygamberlerinin ağzında yalancı bir ruh olurum. Ve dedi: Kandırırsın, hem de onunla başa çıkarsın; çık ve öyle yap.
23. Ve şimdi, işte, RAB senin bütün bu peygamberlerinin ağzına yalancı bir ruh koymuştur; ve RAB senin hakkında şer söylemiştir.
24. Ve Kenaananın oğlu Tsedekiya yaklaştı, ve Mikayanın yanağına vurup dedi: RABBİN Ruhu seninle söyleşmek için benden sana hangi yoldan geçti?
25. Ve Mikaya dedi: İşte, gizlenmek için bir iç odaya gireceğin gün görürsün.
26. Ve İsrail kıralı dedi: Mikayayı al, ve onu şehrin reisi Amona, ve kıralın oğlu Yoaşa geri götür;
27. ve de: Kıral şöyle diyor: Bunu hapishaneye atın; ve ben selâmetle dönünciye kadar ona elem ekmeği yedirin, ve elem suyu içirin.
28. Ve Mikaya dedi: Eğer sen selâmetle dönecek olursan, RAB benim vasıtamla söylememiştir. Ve dedi: Ey kavmlar, hepiniz işitin.
29. Ve İsrail kıralı ile Yahuda kıralı Yehoşafat Ramot-gileada çıktılar.
30. Ve İsrail kıralı Yehoşafata dedi: Ben kılığımı değiştireceğim, ve cenge gireceğim; fakat sen kıral esvabını giy. Ve İsrail kıralı kılığını değiştirip cenge girdi.
31. Ve Suriye kıralı, cenk arabalarının otuz iki başbuğuna: Ne küçükle ne büyükle, ancak İsrail kıralı ile cenk edin, diye emretmişti.
32. Ve vaki oldu ki, arabaların başbuğları Yehoşafatı görünce dediler: İsrail kıralı mutlaka budur; ve ona karşı cenk etmek için o tarafa döndüler; ve Yehoşafat bağırdı.
33. Ve vaki oldu ki, arabaların başbuğları onun İsrail kıralı olmadığını görünce, onun ardından döndüler.
34. Ve bir adam nişan almadan yay çekti, ve İsrail kıralını zırhların bitiştiği yerden vurdu; ve kıral arabacısına dedi: Dizgini çevir, ve beni ordudan çıkar; çünkü yaralandım.
35. Ve cenk o gün arttı; ve Suriyelilere karşı kıralı kendi cenk arabasında durdurdular, ve akşamlayın öldü; ve yaranın kanı arabanın içine aktı.
36. Ve güneş batmak üzre iken ordu arasında: Herkes kendi şehrine, ve herkes kendi memleketine! diye bağırış oldu.
37. Ve kıral öldü, ve Samiriyeye getirildi; ve kıralı Samiriyede gömdüler.
38. Ve arabayı Samiriye havuzunun yanında yıkadılar (ve fahişeler orada yıkanırlardı); ve RABBİN söylediği söze göre köpekler onun kanını yaladılar.
39. Ve Ahabın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı her şey, ve yaptığı fil dişi evi, ve yaptığı bütün şehirler, bunlar İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
40. Ve Ahab ataları ile uyudu; yerine oğlu Ahazya kıral oldu.
41. Ve İsrail kıralı Ahabın dördüncü yılında Asanın oğlu Yehoşafat Yahuda üzerinde kıral oldu.
42. Yehoşafat kıral olduğu zaman otuz beş yaşında idi; ve Yeruşalimde yirmi beş yıl kırallık etti. Ve anasının adı Şilhinin kızı Azuba idi.
43. Ve babası Asanın her yolunda yürüdü; ve RABBİN gözünde doğru olanı yaparak ondan sapmadı; ancak yüksek yerler ortadan kaldırılmadı; kavm hâlâ yüksek yerlerde kurban kesiyorlar ve buhur yakıyorlardı.
44. Ve Yehoşafat İsrail kıralı ile barışıklık etti.
45. Ve Yehoşafatın işlerinin geri kalanı, ve gösterdiği gücü, ve nasıl cenkettiği Yahuda kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
46. Ve babası Asanın günlerinde bırakılmış olan fuhşa vakfedilmiş erkeklerin geri kalanını memleketten süpürüp attı.
47. Ve Edomda kıral yoktu; bir kıral naibi vardı.
48. Yehoşafat altın için Ofire gitmek üzre Tarşiş gemileri yaptı; fakat gitmediler; çünkü gemiler Etsyon-geberde parçalandılar.
49. O zaman Ahabın oğlu Ahazya Yehoşafata dedi: Gemilerde benim kullarım senin kullarınla beraber gitsinler. Fakat Yehoşafat istemedi.
50. Ve Yehoşafat ataları ile uyudu, ve atası Davudun şehrinde ataları yanına gömüldü; ve yerine oğlu Yehoram kıral oldu.
51. Yahuda kıralı Yehoşafatın on yedinci yılında Ahabın oğlu Ahazya Samiriyede İsrail üzerine kıral oldu, ve iki yıl İsrail üzerinde kırallık etti.
52. Ve RABBİN gözünde kötü olanı yaptı, ve babasının yolunda, ve anasının yolunda, ve İsraile suç işlettirmiş olan Nebatın oğlu Yeroboamın yolunda yürüdü.
53. Ve Baala kulluk etti, ve ona tapındı, ve babasının yaptığı her şeye göre İsrailin Allahı RABBİ öfkelendirdi.

BAP 21

VE bu şeylerden sonra vaki oldu ki, Yizreelde, Samiriye kıralı Ahabın sarayı yanında, Yizreelli Nabotun bir bağı vardı.
2. Ve Ahab Nabota söyliyip dedi: Bağını bana ver, bana sebze bostanı olsun, çünkü o benim evime yakındır; ve onun yerine sana ondan daha iyi bir bağ vereyim; yahut istersen, değerini gümüş olarak sana ödiyeyim.
3. Ve Nabot Ahaba dedi: Sana atalarımın mirasını vermekten RAB beni esirgesin.
4. Ve Yizreelli Nabotun ona söylediği sözden ötürü Ahab evine küskün ve öfkeli girdi; çünkü: Atalarımın mirasını sana vermem, demişti. Ve yatağı üzerine yattı, ve yüzünü döndürdü, ve ekmek yemedi.
5. Ve karısı İzebel yanına gelip ona dedi: Niçin ruhun küskün, ve ekmek yemiyorsun?
6. Ve ona dedi: Çünkü Yizreelli Nabota söyledim, ve ona dedim: Bağını gümüşle bana ver; yahut arzu ediyorsan onun yerine sana başka bağ vereyim; ve: Bağımı sana vermem, dedi.
7. Ve karısı İzebel ona dedi: Sen şimdi İsrail üzerinde kırallık ediyor musun? kalk, ekmek ye, ve yüreğin hoş olsun; Yizreelli Nabotun bağını ben sana vereceğim.
8. Ve Ahabın adı ile mektuplar yazdı, ve onları onun mühürü ile mühürledi, ve mektupları Nabotun şehrinde olan ve onunla beraber oturan ihtiyarlara ve ileri gelenlere gönderdi.
9. Ve: Bir oruç ilân edin, ve Nabotu kavmın baş yerine oturtun;
10. ve onun karşısına, iki adam, yaramaz adamlar oturtun, ve: Sen Allaha ve kırala sövdün, diyerek ona karşı şehadet etsinler; ve onu dışarı çıkarın, ve onu taşlayın da ölsün, diye mektuplarda yazdı.
11. Ve Nabotun şehrinin adamları, onun şehrinde oturan ihtiyarlar ve ileri gelenler, İzebelin onlara göndermiş olduğu gibi, onlara göndermiş olduğu mektuplarda yazılmış olduğu gibi yaptılar.
12. Oruç ilân ettiler, ve Nabotu kavmın baş yerine oturttular.
13. Ve iki adam, yaramaz adamlar geldiler, ve onun karşısında oturdular, ve bu yaramaz adamlar kavmın önünde ona karşı, Nabota karşı: Nabot Allaha ve kırala sövdü, diyerek şehadet ettiler. Ve onu şehrin dışarısına çıkardılar, ve onu taşlarla taşladılar, ve öldü.
14. Ve İzebele gönderip dediler: Nabot taşlandı, ve öldü.
15. Ve vaki oldu ki, İzebel Nabotun taşlanıp öldüğünü işittiği zaman, İzebel Ahaba dedi: Kalk, Yizreelli Nabotun sana gümüşle vermek istemediği bağını kendine mülk edin; çünkü Nabot sağ değil ancak ölüdür.
16. Ve vaki oldu ki, Ahab Nabotun ölmüş olduğunu işitince Yizreelli Nabotun bağını mülk edinmek üzre oraya inmek için Ahab kalktı.
17. Ve Tişbeli İlyaya RABBİN şu sözü geldi:
18. Kalk, Samiriyede oturan İsrail kıralı Ahabı karşılamağa in; işte, o Nabotun bağındadır; onu mülk edinmek için oraya indi.
19. Ve ona söyliyip diyeceksin: RAB şöyle diyor: Öldürdün de kendine mülk de mi edindin? Ve ona söyliyip diyeceksin: RAB şöyle diyor: Nabotun kanını köpeklerin yaladıkları yerde senin, senin de kanını köpekler yalıyacaklar.
20. Ve Ahab İlyaya dedi: Ey düşmanım, beni buldun mu? Ve dedi: Seni buldum, çünkü RABBİN gözünde kötü olanı yapmak için kendini sattın.
21. İşte, senin üzerine belâ getireceğim, ve seni süpürüp atacağım, ve İsrailde gerek kul olsun gerek hür olsun Ahabdan her erkeği kesip atacağım;
22. ve beni öfkelendirdiğin ve İsraile suç işlettirdiğin için senin evini Nebatın oğlu Yeroboamın evi gibi, ve Ahiyanın oğlu Baaşanın evi gibi edeceğim.
23. Ve RAB İzebel için de söyliyip dedi: Yizreel duvarının yanında İzebeli köpekler yiyecekler.
24. Ahabdan şehirde öleni köpekler yiyecekler; ve kırda öleni gök kuşları yiyecekler.
25. (RABBİN gözünde kötü olanı işlemek için, gerçek, Ahab gibi kendini satan olmadı; karısı İzebel onu kışkırtıyordu.
26. Ve İsrail oğullarının önünden RABBİN kovmuş olduğu Amorîlerin yaptığı her şeye göre putlar ardınca giderek, çok mekruh işler yaptı.)
27. Ve vaki oldu ki, Ahab bu sözleri işitince esvabını yırttı, ve bedeni üzerine çul sardı, ve oruç tuttu, ve çulda yattı, ve yavaş yürüdü.
28. Ve Tişbeli İlyaya RABBİN şu sözü geldi:
29. Ahab benim önümde nasıl alçaldı, gördün mü? mademki benim önümde alçaldı, belâyı onun günlerinde getirmiyeceğim; oğlunun günlerinde belâyı onun evi üzerine getireceğim.

BAP 20

VE Suriye kıralı Ben-hadad bütün ordusunu topladı; ve kendisile beraber otuz iki kıral, ve atlar ve cenk arabaları vardı; ve çıkıp Samiriyeyi kuşattı, ve ona karşı cenketti.
2. Ve şehre, İsrail kıralı Ahaba ulaklar gönderip ona dedi: Ben-hadad şöyle diyor:
3. Senin gümüşün ve altının benimdir; ve karıların ve oğulların, onların en iyileri de benimdir.
4. Ve İsrail kıralı cevap verip dedi: Efendim, ey kıral, söylediğin gibidir; kendim ve her şeyim senindir.
5. Ve ulaklar yine gelip dediler: Ben-hadad şöyle söyliyip diyor: Gerçi sana: Gümüşünü ve altınını, ve karılarını, ve oğullarını bana vereceksin, diye gönderdim;
6. fakat yarın bu vakitlerde sana kullarımı göndereceğim, ve senin evini ve kullarının evlerini araştıracaklar, ve vaki olacak ki, senin gözünde hoş olan her şeyi ellerile tutup götürecekler.
7. Ve İsrail kıralı memleketin bütün ihtiyarlarını çağırıp dedi: Bakın, rica ederim, görün bu adam nasıl kötülük arıyor; çünkü bana karılarım, ve oğullarım, ve gümüşüm, ve altınım için gönderdi; ve ondan esirgemedim.
8. Ve bütün ihtiyarlarla bütün kavm kendisine dediler: Dinleme, ve razı olma.
9. Ve Ben-hadadın ulaklarına dedi: Efendim kırala diyin: Önce bu kulundan istemiş olduğun her şeyi yaparım; fakat bu şeyi yapamam. Ve ulaklar gittiler, ve ona bu cevabı getirdiler.
10. Ve Ben-hadad ona gönderip dedi: Eğer Samiriyenin toprağı ardımca yürüyen bütün bu kavmın avuçlarını doldurmağa yeterse, ilâhlar bana böylesini ve daha ziyadesini yapsınlar.
11. Ve İsrail kıralı cevap verip dedi: Söyleyin ki: Kılıç kemerini kuşanan, onu çözen gibi övünmesin.
12. Ve vaki oldu ki, bu sözü işittiği zaman Ben-hadad ve kıralları haymelerde içiyorlardı, ve kullarına: Saf bağlayın, dedi. Ve şehre karşı saf bağladılar.
13. Ve işte, İsrail kıralı Ahaba bir peygamber yaklaştı, ve dedi: RAB şöyle diyor: Bu büyük kalabalığı gördün mü? işte, bugün onu senin eline vereceğim; ve bileceksin ki, ben RAB’İM.
14. Ve Ahab dedi: Kiminle? Ve dedi: RAB şöyle diyor: Nahiye reislerinin uşakları ile. Ve dedi: Cenge kim başlıyacak? Ve dedi: Sen.
15. Ve nahiye reislerinin uşaklarını saydı; ve iki yüz otuz iki idiler; ve onlardan sonra bütün kavmı, bütün İsrail oğullarını saydı, yedi bin kişi.
16. Ve öğleyin çıktılar. Ve Ben-hadad, kendisi ve kırallar, ona yardım eden otuz iki kıral, haymelerde içip sarhoş oluyorlardı.
17. Ve önce nahiye reislerinin uşakları çıktılar; ve Ben-hadad adam gönderdi, ve: Samiriyeden adamlar çıkıyor, diye kendisine bildirdiler.
18. Ve dedi: Eğer barışıklık için çıkıyorlarsa onları diri yakalayın; ve eğer cenk için çıkıyorlarsa onları diri yakalayın.
19. Ve bunlar, nahiye reislerinin uşakları ve onların ardınca gelen ordu, şehirden çıktılar.
20. Ve herkes karşısındakini vurdu; ve Suriyeliler kaçtılar, ve İsrailîler onları kovaladılar; ve Suriye kıralı Ben-hadad at üzerinde, atlılarla beraber kaçıp kurtuldu.
21. Ve İsrail kıralı çıktı, ve atları ve cenk arabalarını vurdu, ve Suriyelileri büyük vurgunla vurdu.
22. Ve o peygamber İsrail kıralına yaklaştı, ve ona dedi: Git kuvvetlen, ne yapacağını bil ve gör; çünkü yıl dönümünde Suriye kıralı sana karşı çıkacaktır.
23. Ve Suriye kıralının kulları kendisine dediler: Onların ilâhı dağlar ilâhıdır; bundan dolayı bizden daha kuvvetli oldular; fakat onlarla ovada cenk edelim, ve mutlaka onlardan kuvvetli oluruz.
24. Ve şunu yap; kıralları, her birini yerinden kaldır, ve yerlerine başbuğlar koy;
25. ve at yerine at, araba yerine araba olmak üzre, elinden gitmiş olan ordu gibi kendin için bir ordu düz; ve onlara karşı ovada cenk ederiz, ve mutlaka biz onlardan daha kuvvetli oluruz. Ve onların sözünü dinledi, ve öyle yaptı.
26. Ve yıl dönümünde vaki oldu ki, Ben-hadad Suriyelileri saydı, ve İsraille cenketmek için Afeke çıktı.
27. Ve İsrail oğulları sayıldılar, ve azık yaptılar, ve onlara karşı gittiler; ve İsrail oğulları onların karşısında, iki küçük oğlak sürüsü gibi ordugâh kurdular; fakat Suriyeliler memleketi doldurmuşlardı.
28. Ve Allah adamı yaklaştı, ve İsrail kıralına söyliyip dedi: RAB şöyle diyor: Mademki Suriyeliler: RAB dağlar ilâhıdır, ve ovalar ilâhı değildir, dediler; ben bütün şu büyük kalabalığı senin eline vereceğim, ve bileceksiniz ki, ben RAB’İM.
29. Ve yedi gün birbirlerine karşı ordugâhta kaldılar. Ve vaki oldu ki, yedinci günde cenk başladı; ve İsrail oğulları bir günde Suriyelilerden yüz bin yaya vurdular.
30. Fakat geri kalanlar Afeke, şehrin içine kaçtılar; ve duvar geri kalan yirmi yedi bin kişinin üzerine yıkıldı. Ve Ben-hadad kaçtı, ve şehre, bir iç odaya girdi.
31. Ve kulları ona dediler: İşte, İsrail evinin kıralları inayetli kırallardır diye işittik; haydi, bellerimize çullar, ve başlarımıza ipler saralım, ve İsrail kıralına çıkalım; belki senin canını sağ bırakır.
32. Ve bellerine çullar, ve başlarına ipler bağladılar, ve İsrail kıralına gelip dediler: Kulun Ben-hadad: Rica ederim, canımı sağ bırak, diyor. Ve dedi: Hâlâ yaşıyor mu? o benim kardeşimdir.
33. Ve adamlar bunu iyi alâmet saydılar, ve onun ağzından lâfı kapıp: Kardeşin Ben-hadad, dediler. Ve dedi: Gidin, onu alıp getirin. Ve Ben-hadad onun yanına çıktı; ve Ahab onu arabaya bindirdi.
34. Ve Ben-hadad ona dedi: Senin babandan babamın aldığı şehirleri geri veririm; ve babamın Samiriyede yapmış olduğu gibi sen de Şamda kendin için çarşılar yaparsın. Ve Ahab dedi: Ben de seni bu ahidle salıveririm. Ve onunla ahdetti, ve onu salıverdi.
35. Ve peygamber oğullarından bir adam RABBİN sözü ile arkadaşına dedi: Rica ederim, bana vur. Ve adam ona vurmak istemedi.
36. O zaman ona dedi: Mademki RABBİN sözünü dinlemedin, işte, yanımdan gider gitmez bir aslan seni öldürecek. Ve onun yanından gitti, ve aslan onu buldu, ve onu öldürdü.
37. Ve başka bir adam bulup ona dedi: Rica ederim, bana vur. Ve adam ona vurdu, vurdu ve yaraladı.
38. Ve peygamber gitti, ve gözleri üzerine bir sargı koyup kılığını değiştirerek yol üzerinde kıralı bekledi.
39. Ve kıral geçerken kırala bağırıp dedi: Bu kulun cengin ortasına girmişti; ve işte, bir adam yana çekildi, ve bana bir adam getirip dedi: Bu adamı tut; eğer kaçacak olursa, senin canın onun canına bedel olur, yahut bir talant gümüş ödersin.
40. Ve bu kulun ötede beride uğraşırken, o kayboldu. Ve İsrail kıralı ona dedi: Hükmün öyle olacak; sen karar vermişsin.
41. Ve hemen gözlerinden sargıyı çıkardı; ve İsrail kıralı onun peygamberlerden olduğunu anladı.
42. Ve ona dedi: RAB şöyle diyor: Mademki helâke vakfettiğim adamı elden çıkardın, onun canı yerine senin canın, ve onun kavmı yerine senin kavmın olacak.
43. Ve İsrail kıralı küskün ve öfkeli olarak evine gitti, ve Samiriyeye girdi.

BAP 19

VE Ahab İlyanın yaptığı her şeyi, ve bütün peygamberleri nasıl kılıçla öldürdüğünü İzebele bildirdi.
2. Ve İzebel İlyaya ulak gönderip dedi: Yarın bu vakitlerde senin canını bunlardan birinin canı gibi etmezsem ilâhlar bana böylesini ve daha ziyadesini yapsınlar.
3. Ve bunu görünce kalktı, ve canından ötürü Yahudanın Beer-şeba şehrine gitti, ve uşağını orada bıraktı.
4. Fakat kendisi çölde bir günlük yol yürüdü, ve gelip bir ardıç ağacı altında oturdu; ve canı için ölümü diledi, ve dedi: Yeter, ya RAB, şimdi canımı al, çünkü ben atalarımdan iyi değilim.
5. Ve bir ardıç ağacı altında yatıp uyudu; ve işte, bir melek ona dokundu, ve ona dedi: Kalk, yemek ye.
6. Ve baktı, ve işte, başı ucunda sıcak taş üzerinde pişmiş bir pide, ve bir testi su. Ve yedi ve içti, ve yine yattı.
7. Ve RABBİN meleği ikinci kere yine geldi, ve ona dokunup dedi: Kalk, yemek ye; çünkü gideceğin yol senin için çok uzundur.
8. Ve kalktı, ve yiyip içti, ve o yemeğin kuvvetile kırk gün kırk gece Allahın dağı Horebe kadar yürüdü.
9. Ve orada bir mağaraya girdi, ve orada geceledi; ve işte, ona RABBİN sözü geldi, ve ona dedi: İlya, burada ne işin var?
10. Ve dedi: Orduların Allahı RAB için çok kıskanç oldum; çünkü İsrail oğulları senin ahdini bıraktılar, senin mezbahlarını yıktılar, ve senin peygamberlerini kılıçla öldürdüler; ve ben, yalnız ben kaldım, ve almak için canımı arıyorlar.
11. Ve dedi: Çık, ve dağda RABBİN önünde dur. Ve işte, RAB geçiyordu, ve büyük kuvvetli yel dağları yarıyordu; ve RABBİN önünde kayaları parçalıyordu; fakat RAB yelde değildi; ve yelden sonra zelzele; fakat RAB zelzelede değildi;
12. ve zelzeleden sonra ateş; fakat RAB ateşte değildi; ve ateşten sonra sakin ince bir ses.
13. Ve vaki oldu ki, İlya bunu işitince yüzünü cübbesile örttü, ve çıkıp mağaranın ağzında durdu. Ve işte, ona bir ses gelip dedi: İlya, burada ne işin var?
14. Ve dedi: Orduların Allahı RAB için çok kıskanç oldum; çünkü İsrail oğulları senin ahdini bıraktılar, senin mezbahlarını yıktılar, ve senin peygamberlerini kılıçla öldürdüler; ve ben, yalnız ben kaldım; ve almak için canımı arıyorlar.
15. Ve RAB ona dedi: Git, çöl yolundan Şama dön; oraya varınca Hazaeli Suriye üzerine kıral olarak meshedeceksin;
16. ve Nimşinin oğlu Yehuyu İsrail üzerine kıral olarak meshedeceksin; ve Abel-meholadan Şafatın oğlu Elişayı kendi yerine peygamber olarak meshedeceksin.
17. Ve vaki olacak ki, Hazaelin kılıcından kurtulanı Yehu öldürecek; ve Yehunun kılıcından kurtulanı Elişa öldürecek.
18. Fakat ben İsrailde Baala çökmemiş bütün dizleri, ve onu öpmemiş her ağzı, yedi bin kişiyi alıkoydum.
19. Ve oradan gitti, ve Şafatın oğlu Elişayı buldu, ve o önünde on iki çift öküz olarak çift sürüyordu; ve kendisi on ikinci çiftle beraberdi; ve İlya onun yanına geçti, ve cübbesini onun üzerine attı.
20. Ve öküzleri bırakıp İlyanın ardınca koştu, ve dedi: Rica ederim, babamı ve anamı öpeyim, ve o zaman senin ardınca gelirim. Ve ona dedi: Git, dön, çünkü sana ne yaptım?
21. Onun ardından döndü, ve çift öküzü aldı, ve onları boğazladı, ve öküzleri takımile pişirip etlerini kavma verdi, ve yediler. Ve kalkıp İlyanın ardınca gitti, ve ona hizmet etti.

BAP 18

VE çok günler sonra vaki oldu ki, üçüncü yılda İlyaya RABBİN şu sözü geldi: Git, Ahaba görün; ve toprak üzerine yağmur vereceğim.
2. Ve İlya Ahaba görünmek için gitti. Ve Samiriyede kıtlık şiddetli idi.
3. Ve Ahab kendi evi üzerinde olan Obadyayı çağırdı. (Ve Obadya RABDEN çok korkardı;
4. ve vaki oldu ki, İzebel RABBİN peygamberlerini öldürdüğü zaman, Obadya yüz peygamber aldı, ve onları ellişer ellişer mağarada sakladı, ve onları ekmek ve su ile besledi.)
5. Ve Ahab Obadyaya dedi: Memlekette bütün su kaynaklarına ve bütün vadilere git; belki ot buluruz, ve atları ve katırları yaşatırız da hayvanlardan helâk etmeyiz.
6. Ve dolaşmak için diyarı aralarında bölüştüler; Ahab bir yoldan yalnız başına gitti, ve Obadya başka bir yoldan yalnız başına gitti.
7. Ve Obadya yolda idi, ve işte, İlya onu karşıladı; ve onu tanıdı, ve yüz üstü düşüp dedi: Efendim İlya, sen misin?
8. Ve ona dedi: Benim; git, kendi efendine: İşte İlya burada, de.
9. Ve dedi: Ne suç ettim de beni öldürsün diye bu kulunu Ahabın eline veriyorsun?
10. Senin Allahın, hay olan RABBİN hakkı için, efendimin seni aramağa adam göndermediği bir millet ve bir ülke kalmadı; ve: Yoktur, dedikleri zaman, o ülkeye ve o millete seni bulmadıklarına and ettirdi.
11. Ve şimdi sen diyorsun: Git, kendi efendine: İşte, İlya burada, de.
12. Ve vaki olacak ki, senin yanından gittiğim zaman RABBİN Ruhu bilmediğim bir yere seni götürecek; ve gelip Ahaba bildirdiğim zaman o da seni bulamıyınca beni öldürecek; fakat bu kulun çocukluğundan beri RABDEN korkar.
13. İzebel RABBİN peygamberlerini öldürdüğü zaman yaptığım şey, RABBİN peygamberlerinden yüz kişiyi ellişer ellişer nasıl mağarada sakladığım, ve onları ekmek ve su ile beslediğim efendime bildirilmedi mi?
14. Ve şimdi sen diyorsun: Git, efendine: İşte, İlya burada, de; ve o beni öldürecektir.
15. Ve İlya dedi: Önünde durmakta olduğum hay olan ordular RABBİNİN hakkı için, mutlaka bugün ona görüneceğim.
16. Ve Obadya Ahabı karşılamağa gitti, ve ona bildirdi; ve Ahab İlyayı karşılamak için gitti.
17. Ve vaki oldu ki, Ahab İlyayı görünce Ahab ona dedi: Ey İsraili derde sokan adam, sen misin?
18. Ve dedi: İsraili derde ben sokmadım; ancak sen ve babanın evi RABBİN emirlerini bırakarak siz soktunuz, ve Baalların ardınca gittin.
19. Ve şimdi gönder, ve bütün İsraili, ve İzebelin sofrasında yemek yiyen Baalın dört yüz elli peygamberini ve dört yüz Aşera peygamberini Karmel dağına yanıma topla.
20. Ve Ahab bütün İsrail oğullarına gönderdi, ve peygamberleri Karmel dağına topladı.
21. Ve İlya bütün kavma yaklaşıp dedi: Ne vakte kadar iki tarafa topallıyacaksınız? Eğer Yehova Allah ise onun ardınca yürüyün; ve eğer Baal ise onun ardınca yürüyün. Ve kavm ona hiç bir cevap vermedi.
22. Ve İlya kavma dedi: RABBİN peygamberi olarak ben, yalnız ben kaldım; fakat Baalın peygamberleri dört yüz elli kişidirler.
23. Ve bize iki boğa verilsin; ve kendileri için bir boğa seçsinler, ve onu parçalara ayırsınlar; ve odunların üzerine koysunlar; ve ateş koymasınlar; ben de obir boğayı hazırlıyacağım, ve odunları üzerine koyacağım, ve ateş koymıyacağım.
24. Ve siz ilâhınızın ismini çağırın, ben de Yehovanın ismini çağıracağım; ve hangi Allah ateşle cevap verirse, Allah odur. Ve bütün kavm cevap verdi: Bu söz iyidir, dedi.
25. Ve İlya Baalın peygamberlerine dedi: Bir boğayı kendiniz için seçin, ve önce onu hazırlayın; çünkü siz çokluksunuz; ve ilâhınızın ismini çağırın, fakat ateş koymayın.
26. Ve kendilerine verilen boğayı alıp hazırladılar, ve sabahtan öğleye kadar: Ey Baal, bize cevap ver, diye Baalın ismini çağırdılar. Fakat ses yoktu, ve cevap veren yoktu. Ve yaptıkları mezbahın etrafında sıçraştılar.
27. Ve vaki oldu ki, öğleyin İlya onlarla eğlenip dedi: Yüksek sesle çağırın; çünkü o bir ilâhtır; ya dalgındır, yahut helâdadır, ya yolculuk ediyor, belki de uykudadır da uyandırmak gerek.
28. Ve yüksek sesle bağırdılar, ve usullerine göre üzerlerinden kan akıncıya kadar kılıçlarla ve kargılarla kendilerini yaraladılar.
29. Ve vaki oldu ki, öğle vakti geçince, akşam takdimesi arzolunduğu vakte kadar peygamberlik ettiler; fakat ses yok, ve cevap veren yok, kulak asan da yoktu.
30. Ve İlya bütün kavma dedi: Yanıma yaklaşın; ve bütün kavm onun yanına yaklaştılar. Ve RABBİN yıkık mezbahını onardı.
31. Ve: Senin adın İsrail olacak, diye kendisine RABBİN sözü gelmiş olan Yakubun oğulları sıptlarının sayısına göre, İlya on iki taş aldı.
32. Ve o taşlarla RABBİN ismine mezbah yaptı; ve mezbahın çevresine iki ölçek tohum alacak kadar bir hendek yaptı.
33. Ve odunları dizdi, ve boğayı parçalara kesti, ve odunların üzerine koydu. Ve dedi: Su ile dört küp doldurun, ve yakılan takdimenin üzerine, ve odunların üzerine dökün.
34. Ve dedi: İkileyin, ve ikilediler. Ve dedi: Üçleyin; ve üçlediler.
35. Ve su mezbahın çevresine aktı; ve hendeği de su ile doldurdu.
36. Ve akşam takdimesi arzolunacağı zaman vaki oldu ki, peygamber İlya yaklaştı, ve dedi: Ey İbrahimin, İshakın, ve İsrailin Allahı RAB, bugün bilinsin ki, İsrailde sen Allahsın, ve ben senin kulunum, ve bütün bu şeyleri senin sözünle yaptım.
37. Bana cevap ver, ya RAB, bana cevap ver, ve bu kavm bilsinler ki, ya RAB, sen Allahsın, ve onların yüreğini sen geri çevirdin.
38. Ve RABBİN ateşi düştü, ve yakılan takdimeyi, ve odunları, ve taşları, ve toprağı yiyip bitirdi, ve hendekte olan suyu yaladı.
39. Ve bütün kavm gördü, ve yüz üstü düştüler; ve dediler: Yehova Allahtır, Yehova Allahtır.
40. Ve İlya onlara dedi: Baalın peygamberlerini tutun; onlardan kimse kaçıp kurtulmasın. Ve onları tuttular; ve İlya onları Kişon vadisine indirdi, ve onları orada boğazladı.
41. Ve İlya Ahaba dedi: Çık, ye ve iç; çünkü yağmur bolluğu sesi var.
42. Ve Ahab yemek ve içmek için çıktı. Ve İlya Karmel tepesine çıktı; ve yere çömeldi, ve yüzünü dizleri arasına koydu.
43. Ve uşağına dedi: Haydi, çık, deniz yoluna bak. Ve çıkıp baktı, ve: Bir şey yok, dedi. Ve yedi kere ona: Yine git, dedi.
44. Ve vaki oldu ki, yedinci kerede uşak dedi: İşte, denizden küçük bir bulut çıkıyor, insan avucu kadar. Ve dedi: Çık, Ahaba de: Arabanı koş, ve in de yağmur seni alıkoymasın.
45. Ve o arada vaki oldu ki, gökler bulutlarla ve yelle karardı, ve büyük bir yağmur oldu. Ve Ahab bindi, ve Yizreele gitti;
46. ve RABBİN eli İlyanın üzerinde idi; ve o belini kuşattı, ve Yizreele girilecek yere kadar Ahabın önünde koştu.

BAP 17

VE Gileadda olan gariplerden Tişbeli İlya Ahaba dedi: Önünde durmakta olduğum İsrailin Allahı hay olan RABBİN hakkı için, benim sözüm olmadıkça bu yıllarda çiğ ve yağmur düşmiyecektir.
2. Ve ona RABBİN şu sözü geldi:
3. Buradan git, ve şarka yünel, ve Erden karşısında olan Kerit vadisinde gizlen.
4. Ve vaki olacak ki, vadiden su içeceksin, ve orada seni beslemek için kargalara emrettim.
5. Ve gidip RABBİN sözüne göre yaptı; ve gidip Erden karşısında olan Kerit vadisi yanında oturdu.
6. Ve kargalar kendisine sabahlayın ekmek ve et, ve akşamlayın ekmek ve et getiriyorlardı, ve vadiden su içiyordu.
7. Ve günlerin sonunda vaki oldu ki, vadi kurudu, çünkü memlekette yağmur yoktu.
8. Ve ona RABBİN şu sözü geldi:
9. Kalk, Saydanın Tsarefat şehrine git, ve orada otur; işte, seni beslemek için orada bir dul kadına emrettim.
10. Ve kalkıp Tsarefata gitti; ve şehrin kapısına varınca, işte, orada bir dul kadın odun devşiriyordu; ve kadına çağırıp dedi: Rica ederim, benim için bir kapta biraz su al da içeyim.
11. Ve kadın almağa giderken ona çağırıp dedi: Rica ederim, benim için eline bir lokma ekmek al.
12. Ve dedi: Senin Allahın, hay olan Yehovanın hakkı için, pidem yok, ancak küpte bir avuç un, ve tulumda biraz yağ var; ve işte, ben iki parça odun devşiriyorum, ve içeri gireceğim, ve kendim için ve oğlum için onu yapacağım, ve yiyeceğiz, ve sonra ölürüz.
13. Ve İlya ona dedi: Korkma; git ve dediğin gibi yap; ancak önce benim için ondan küçük bir pide yap da bana getir, ve kendin için ve oğlun için sonra yaparsın.
14. Çünkü İsrailin Allahı Yehova böyle diyor: RAB toprak üzerine yağmur vereceği güne kadar küpte un tükenmiyecek, ve tulumda yağ eksilmiyecek.
15. Ve kadın gidip İlyanın sözüne göre yaptı; ve İlya ile kadın ve onun ev halkı çok günler yemek yediler.
16. İlya vasıtası ile RABBİN söylediği söze göre, küpte un tükenmedi, ve tulumda yağ eksilmedi.
17. Ve bu şeylerden sonra vaki oldu ki, ev sahibi kadının oğlu hasta düştü; ve hastalığı çok ağır oldu, öyle ki, kendisinde nefes kalmadı.
18. Ve kadın İlyaya dedi: Benden sana ne, ey Allah adamı? günahımı bana hatırlatmak, ve oğlumu öldürmek için yanıma gelmişsin!
19. Ve ona dedi: Ver bana oğlunu. Ve onu kadının kucağından aldı, ve kendisinin oturmakta olduğu yukarı odaya çıkardı, ve onu kendi yatağı üzerine yatırdı.
20. Ve RABBE çağırıp dedi: Ya Allahım RAB, yanında misafir olduğum dul kadının oğlunu öldürerek onun başına da mı belâ getirdin?
21. Ve çocuğun üzerine üç kere uzandı, ve RABBE çağırıp dedi: Ya Allahım RAB, sana yalvarırım, bu çocuğun canı içine dönsün.
22. Ve RAB İlyanın sesini işitti; ve çocuğun canı kendi içine döndü, ve çocuk dirildi.
23. Ve İlya çocuğu aldı, ve onu yukarıki odadan eve indirdi, ve onu anasına verdi; ve İlya dedi: Bak, oğlun sağ!
24. Ve kadın İlyaya dedi: Şimdi bildim ki, sen bir Allah adamısın, ve senin ağzında RABBİN sözü haktır.

BAP 16

VE Baaşaya karşı Hananinin oğlu Yehuya RABBİN şu sözü geldi:
2. Seni topraktan yükselttiğim, ve seni kavmım İsrail üzerine hükümdar ettiğim halde, mademki Yeroboamın yolunda yürüdün, ve kavmım İsrailin suçları ile beni öfkelendirmek için onlara suç işlettirdin;
3. işte, Baaşayı ve evini süpürüp atacağım, ve senin evini Nebatın oğlu Yeroboam evi gibi kılacağım.
4. Baaşadan şehirde öleni köpekler yiyecekler; ve ondan kırda öleni gök kuşları yiyeceklerdir.
5. Ve Baaşanın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı şeyleri ve onun gücü, İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
6. Ve Baaşa ataları ile uyudu, ve Tirtsada gömüldü; ve oğlu Ela onun yerine kıral oldu.
7. Ve Baaşa RABBİN gözünde yaptığı her kötülükten ve ellerinin işile RABBİ öfkelendirmek için Yeroboam evi gibi olduğundan dolayı, onu vurduğundan dolayı, kendisine karşı ve evine karşı da RABBİN sözü Hananinin oğlu peygamber Yehu vasıtası ile geldi.
8. Yahuda kıralı Asanın yirmi altıncı yılında Baaşanın oğlu Ela Tirtsada İsrail üzerine kıral oldu, ve iki yıl kırallık etti.
9. Ve cenk arabalarının yarısına başbuğ olan kulu Zimri ona karşı düzen kurdu. Ve o Tirtsada idi; ve Tirtsada kendi ev halkının kâhyası olan Artsanın evinde içip sarhoş olmakta idi;
10. ve Zimri içeri girdi, ve Yahuda kıralı Asanın yirmi yedinci yılında onu vurup öldürdü, ve onun yerine kıral oldu.
11. Ve vaki oldu ki, kıral olup tahtı üzerine oturunca bütün Baaşa evini vurdu; ve kendisine akrabasından ve dostlarından bir erkek bırakmadı.
12. Ve İsrailin Allahı RABBİ putları ile öfkelendirmek için Baaşanın, ve oğlu Elanın işledikleri, ve İsraile işlettirdikleri suçlardan dolayı,
13. peygamber Yehu vasıtası ile Baaşaya karşı RABBİN söylemiş olduğu söze göre Zimri bütün Baaşa evini helâk etti.
14. Ve Elanın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı her şey İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
15. Yahuda kıralı Asanın yirmi yedinci yılında Zimri Tirtsada yedi gün kırallık etti. Ve kavm Filistîlerin olan Gibbetona karşı ordugâh kurmuşlardı.
16. Ve: Zimri kıralı öldürmek için düzen kurmuş ve onu vurmuştur, diye ordugâhta olan kavm işitti; ve bütün İsrail ordu başbuğu Omriyi o gün ordugâhta İsrail üzerine kıral ettiler.
17. Ve Omri bütün İsraille beraber Gibbetondan çıktı, ve Tirtsayı kuşattılar.
18. Ve vaki oldu ki, Zimri şehrin alındığını görünce kıral evinin kalesine girdi, ve kendi üzerine kıral evini ateşe verdi,
19. ve yapmış olduğu suçlardan, RABBİN gözünde kötü olanı yaptığından, Yeroboamın yolunda yürüdüğünden, ve İsraile suç işlettirmekle suç işlediğinden dolayı öldü.
20. Ve Zimrinin işlerinin geri kalanı, ve ettiği hainlik, İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
21. O zaman İsrail kavmı ikiye bölündü; kavmın yarısı Ginatın oğlu Tibniyi kıral etmek için onun ardınca gitti; ve yarısı Omrinin ardınca gitti.
22. Ve Omrinin ardınca giden kavm Ginatın oğlu Tibninin ardınca giden kavma galip oldu; ve Tibni öldü, ve Omri kıral oldu.
23. Yahuda kıralı Asanın otuz birinci yılında Omri İsrail üzerine kıral oldu, on iki yıl kırallık etti; Tirtsada altı yıl kırallık etti.
24. Ve Samiriye dağını Şemerden iki talant gümüşe satın aldı; ve dağın üzerinde bina ettiği, ve yaptığı şehrin adını dağın sahibi Şemerin adına göre Samiriye koydu.
25. Ve Omri RABBİN gözünde kötü olanı yaptı, ve kendisinden evel olanların hepsinden ziyade kötülük etti.
26. Ve Nebatın oğlu Yeroboamın bütün yolunda, ve İsrailin Allahı RABBİ putları ile öfkelendirmek için onun İsraile işlettirdiği suçlarında yürüdü.
27. Ve Omrinin yaptığı işlerin geri kalanı, ve gösterdiği gücü, İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
28. Ve Omri ataları ile uyudu, ve Samiriyede gömüldü; yerine oğlu Ahab kıral oldu.
29. Ve Yahuda kıralı Asanın otuz sekizinci yılında Omrinin oğlu Ahab İsrail üzerine kıral oldu; ve Omrinin oğlu Ahab Samiriyede İsrail üzerine yirmi iki yıl kırallık etti.
30. Ve Omrinin oğlu Ahab kendisinden evel olanların hepsinden ziyade RABBİN gözünde kötü olanı yaptı.
31. Ve vaki oldu ki, Nebatın oğlu Yeroboamın suçlarında yürümek bir şey değilmiş gibi, Saydalılar kıralı Etbaalın kızı İzebeli de karı olarak aldı, ve gidip Baala kulluk etti, ve ona tapındı.
32. Ve Samiriyede yaptığı Baal evinde Baal için mezbah kurdu.
33. Ve Ahab Aşerayı yaptı; ve Ahab İsrailin Allahı RABBİ öfkelendirmek için kendisinden evel olan bütün İsrail kırallarından fazlasını yaptı.
34. Onun günlerinde Beyt-elli Hiel Erihayı yaptı; Nun oğlu Yeşu vasıtası ile RABBİN söylemiş olduğu söze göre, ilk oğlu Abiram pahasına temelini koydu, ve küçük oğlu Segub pahasına kapılarını taktı.

BAP 15

VE Nebatın oğlu kıral Yeroboamın on sekizinci yılında Abiyam Yahuda üzerine kıral oldu.
2. Yeruşalimde üç yıl kırallık etti; ve anasının adı Abişalomun kızı Maaka idi.
3. Ve babasının kendisinden evel işlemiş olduğu bütün suçlarında yürüdü; ve atası Davudun yüreği Allahı RAB ile bütün olduğu gibi onun yüreği bütün değildi.
4. Fakat Allahı RAB Davudun hatırı için kendisinden sonra oğlunu onun yerine geçirmek, ve Yeruşalimi pekiştirmekle onu Yeruşalimde bir çerağ verdi;
5. çünkü Davud RABBİN gözünde doğru olanı yaptı, ve hayatının bütün günlerinde, Hittî Uriya işinden başka, ona emrettiği hiç bir şeyden sapmadı.
6. Ve hayatının bütün günlerince Rehoboamla Yeroboam arasında cenk vardı.
7. Ve Abiyamın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı her şey, Yahuda kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir? Ve Abiyamla Yeroboam arasında cenk vardı.
8. Ve Abiyam ataları ile uyudu; ve onu Davud şehrinde gömdüler; ve yerine oğlu Asa kıral oldu.
9. Ve İsrail kıralı Yeroboamın yirminci yılında Asa Yahuda üzerine kıral oldu.
10. Ve Yeruşalimde kırk bir yıl kırallık etti, ve anasının adı Abişalomun kızı Maaka idi.
11. Ve Asa atası Davud gibi RABBİN gözünde doğru olanı yaptı.
12. Ve fuhşa vakfedilmiş erkekleri diyardan kovdu, ve babalarının yapmış oldukları bütün putları ortadan kaldırdı.
13. Anası Maakayı da kıraliçalıktan kaldırdı, çünkü Aşera için mekruh bir put yapmıştı; ve Asa onun putunu kesip Kidron vadisinde yaktı.
14. Fakat yüksek yerler ortadan kaldırılmadı; ancak Asanın yüreği daima RAB ile bütündü.
15. Ve babasının takdis ettiği şeyleri, ve kendisinin takdis ettiği şeyleri, gümüşü, ve altını ve kapları RABBİN evine getirdi.
16. Ve Asa ile İsrail kıralı Baaşa arasında, onların bütün günlerince cenk vardı.
17. Ve İsrail kıralı Baaşa Yahudaya karşı çıktı, ve Yahuda kıralı Asanın yanına giren ve çıkan adam bırakmasın diye Ramayı bina etti.
18. Ve Asa RAB evinin hazinelerinde kalan bütün gümüş ve altını, ve kıral evinin hazinelerini aldı, ve onları kullarının eline verdi; ve kıral Asa onları Şamda oturan Suriye kıralı Hezyonun oğlu, Tabrimmonun oğlu Benhadada gönderip dedi:
19. Seninle benim aramda, senin babanla babam arasında ahit vardır; işte, hediye olarak sana gümüş ve altın gönderdim; git, İsrail kıralı Baaşa ile olan ahdini boz ki, üzerimden gitsin.
20. Ve Ben-hadad kıral Asayı dinledi, ve ordularının başbuğlarını İsrail şehirlerine karşı gönderdi, ve İyonu, ve Danı, ve Abel-beyt-maakayı, ve bütün Naftali diyarı ile beraber bütün Kinnerotu vurdu.
21. Ve vaki oldu ki, Baaşa bunu işitince, Ramayı yapmaktan vaz geçti, ve Tirtsada oturdu.
22. Ve kıral Asa bütün Yahudayı çağırdı; serbest bırakılan yoktu; ve Ramanın taşlarını ve kerestesini taşıdılar; bunlarla Baaşa bina etmekte idi; ve onlarla kıral Asa Benyamin Gebasını, ve Mitspayı yaptı.
23. Ve Asanın bütün işlerinin geri kalanı, ve bütün onun gücü, ve yaptığı her şey, ve bina ettiği şehirler, Yahuda kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir? Ancak ihtiyarlığı vaktinde ayaklarından hasta oldu.
24. Ve Asa ataları ile uyudu, ve atası Davudun şehrinde ataları yanına gömüldü; ve yerine oğlu Yehoşafat kıral oldu.
25. Ve Yahuda kıralı Asanın ikinci yılında Yeroboamın oğlu Nadab İsrail üzerine kıral oldu; ve İsrail üzerinde iki yıl kırallık etti.
26. Ve RABBİN gözünde kötü olanı yaptı; ve babasının yolunda, ve onun İsraile işlettirmiş olduğu suçunda yürüdü.
27. Ve İssakar evinden Ahiyanın oğlu Baaşa ona karşı düzen kurdu; ve Baaşa Filistîlerin olan Gibbetonda onu vurdu; çünkü Nadab ve bütün İsrail Gibbetonu kuşatmakta idiler.
28. Baaşa Yahuda kıralı Asanın üçüncü yılında Nadabı öldürdü, ve onun yerine kıral oldu.
29. Ve vaki oldu ki, kıral olunca hemen bütün Yeroboam evini vurdu; RABBİN, kulu Şilolu Ahiya vasıtası ile söylediği söze göre Yeroboamdan helâk etmedik nefes alan kimse bırakmadı;
30. bu da, İsrailin Allahı RABBİ öfkelendirerek Yeroboamın işlediği ve İsraile işlettirdiği suçlar yüzünden oldu.
31. Ve Nadabın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı her şey, İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
32. Ve Asa ile İsrail kıralı Baaşa arasında, onların bütün günlerince cenk vardı.
33. Yahuda kıralı Asanın üçüncü yılında, Ahiyanın oğlu Baaşa Tirtsada bütün İsrail üzerine kıral oldu, ve yirmi dört yıl kırallık etti.
34. Ve RABBİN gözünde kötü olanı yaptı, ve Yeroboamın yolunda, ve İsraile işlettirdiği suçunda yürüdü.

BAP 14

O vakit Yeroboam oğlu Abiya hasta düştü.
2. Ve Yeroboam karısına dedi: Haydi kalk, ve kılığını değiştir, ve bilmesinler ki, sen Yeroboamın karısısın; ve Şiloya git; işte, peygamber Ahiya oradadır, bu kavmın üzerine kıral olacağıma dair benim için söylemiş olan odur.
3. Ve eline on ekmek, ve kurabiyeler, ve bir tulum bal al, ve ona git; çocuğa ne olacağını o sana bildirecektir.
4. Ve Yeroboamın karısı böyle yaptı, ve kalkıp Şiloya gitti, ve Ahiyanın evine geldi. Ve Ahiya göremiyordu; çünkü kocamış olduğu için gözleri donmuştu.
5. Ve RAB Ahiyaya dedi: İşte, Yeroboamın karısı oğlu için senden sormağa geliyor; çünkü o hastadır; ona şöyle diyeceksin; ve vaki olacak ki, içeri girdiği zaman kendini başka bir kadın gösterecektir.
6. Ve vaki oldu ki, kadın kapıdan girince, Ahiya onun ayak seslerini işittiği zaman dedi: Yeroboamın karısı, içeri gel; niçin kendini bir başkası imiş gibi gösteriyorsun? ve ben sana ağır haberle gönderildim.
7. Git, Yeroboama söyle: İsrailin Allahı RAB şöyle diyor: Mademki seni kavmın arasından yükselttiğim, ve kavmım İsrail üzerine seni hükümdar ettiğim,
8. ve kırallığı Davud evinden çekip aldığım, ve onu sana verdiğim halde, sen, emirlerimi tutmuş olan, ve ancak gözümde doğru olanı yapmak için bütün yüreğile benim ardımca yürüyen kulum Davud gibi olmadın,
9. ve senden evel olanların hepsinden ziyade kötülük ettin, ve beni öfkelendirmek için gidip kendine başka ilâhlar ve dökme putlar yaptın, ve beni arkana attın;
10. bunun için, işte, ben Yeroboam evi üzerine belâ getireceğim, ve İsrailde gerek hür olsun gerek kul olsun Yeroboamdan her erkeği kesip atacağım, ve Yeroboam evini gübre süpürdükleri gibi hepsi tükeninciye kadar büsbütün süpüreceğim.
11. Yeroboamdan şehirde öleni köpekler yiyecekler; ve kırda öleni gök kuşları yiyecekler; çünkü RAB söyledi.
12. Ve sen kalk, kendi evine git; şehre ayak bastığın zaman çocuk ölecektir.
13. Ve bütün İsrail onun için dövünecekler ve onu gömecekler; çünkü Yeroboamdan kabre girecek yalnız odur, çünkü İsrailin Allahı RABBE karşı Yeroboam evinde kendisinde iyi bir şey bulunuyor.
14. Ve RAB kendisi için İsrail üzerine bir kıral koyacak, o da Yeroboam evini o gün kesip atacak; ne diyorum? hattâ şimdi.
15. Ve RAB İsraili suda sallanan bir kamış gibi vuracak; ve atalarına vermiş olduğu bu iyi topraktan İsraili sökecek, ve onları Irmağın öte tarafına dağıtacak, çünkü Aşerlerini yaparak RABBİ öfkelendirdiler.
16. Ve Yeroboamın işlediği ve İsraile işlettirdiği suçları yüzünden RAB İsraili bırakacaktır.
17. Ve Yeroboamın karısı kalkıp gitti, ve Tirtsaya geldi; ve evin eşiğine vardığı zaman çocuk öldü.
18. Ve kulu peygamber Ahiya vasıtası ile RABBİN söylemiş olduğu sözüne göre bütün İsrail onu gömdüler, ve onun için dövündüler.
19. Ve Yeroboamın işlerinin geri kalanı, nasıl cenkettiği, ve nasıl kırallık ettiği, işte, bunlar İsrail kırallarının Tarihler kitabında yazılıdırlar.
20. Ve Yeroboamın kırallık ettiği günler yirmi iki yıldı; ve ataları ile uyudu, ve yerine oğlu Nadab kıral oldu.
21. Ve Süleymanın oğlu Rehoboam Yahudada kırallık etti. Rehoboam kıral olduğu zaman kırk bir yaşında idi, ve RABBİN kendi ismini koymak için İsrailin bütün sıptlarından seçtiği şehirde, Yeruşalimde, on yedi yıl kırallık etti; ve anasının adı Ammonî Naama idi.
22. Ve Yahuda RABBİN gözünde kötü olanı yaptı, ve işledikleri suçlarla atalarının yapmış oldukları her şeyden ziyade onu kıskandırdılar.
23. Ve onlar da her yüksek tepe üzerinde, ve her yeşil ağaç altında, kendileri için yüksek yerler, ve dikili taşlar, ve Aşerler yaptılar;
24. ve diyarda fuhşa vakfedilmiş erkekler de vardı; İsrail oğulları önünden RABBİN kovduğu milletlerin bütün mekruh şeylerine göre yaptılar.
25. Ve vaki oldu ki, kıral Rehoboamın beşinci yılında, Mısır kıralı Şişak Yeruşalime karşı çıktı;
26. ve RAB evinin hazinelerini, ve kral evinin hazinelerini aldı; ve her şeyi aldı; ve Süleymanın yapmış olduğu bütün altın kalkanları aldı.
27. Ve kıral Rehoboam onların yerine tunç kalkanlar yaptı, ve kıral evinin kapısını bekliyen muhafız asker reislerinin eline teslim etti.
28. Ve vaki oldu ki, kıral RABBİN evine girdikçe muhafızlar onları taşırlardı, ve onları muhafızlar odasına geri getirirlerdi.
29. Ve Rehoboamın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı her şey, onlar Yahuda kırallarının Tarihler kitabında yazılı değil midir?
30. Ve Rehoboamla Yeroboam arasında bütün günler cenk vardı.
31. Ve Rehoboam ataları ile uyudu, ve Davud şehrinde ataları yanına gömüldü; ve anasının adı Ammonî Naama idi. Ve yerine oğlu Abiyam kıral oldu.

BAP 13

VE Yeroboam buhur yakmak için mezbahın yanında durmakta iken, işte, bir Allah adamı RABBİN sözü ile Yahudadan Beyt-ele geldi.
2. Ve RABBİN sözü ile mezbaha nida edip dedi: Mezbah, ey mezbah, RAB şöyle diyor: İşte, Davudun evine bir oğul doğacak, onun adı Yoşiya olacak; ve senin üzerinde buhur yakan yüksek yer kâhinlerini senin üzerinde kurban edecek, ve senin üzerinde insan kemikleri yakacaklar.
3. Ve ayni günde bir alâmet verip dedi: RABBİN söylediği alâmet şudur: İşte, mezbah yarılacak, ve üzerinde olan kül dökülecek.
4. Ve vaki oldu ki, Allah adamının Beyt-elde mezbaha nida ettiği sözünü kıral işitince, Yeroboam mezbahın üzerinden elini uzattı, ve: Onu tutun, dedi. Ve ona karşı uzattığı eli kurudu, ve onu kendisine döndüremedi.
5. Ve Allah adamının RABBİN sözü ile vermiş olduğu alâmete göre mezbah da yarılıp kül mezbahtan döküldü.
6. Ve kıral cevap verip Allah adamına dedi: Rica ederim, Allahın RABBE yalvar, ve benim için dua et ki, elim eski haline dönsün. Ve Allah adamı RABBE yalvardı, ve kıralın eli eski haline döndü, ve evelki gibi oldu.
7. Ve kıral Allah adamına söyledi: Benimle beraber eve gel ve dinlen, ve sana hediye vereyim.
8. Ve Allah adamı kırala dedi: Evinin yarısını bile versen seninle gitmem, ve bu yerde ekmek yemem ve su içmem;
9. çünkü RABBİN sözü ile bana: Ekmek yemiyeceksin, ve su içmiyeceksin, ve gittiğin yoldan dönmiyeceksin, diye böyle emrolundu.
10. Ve başka yoldan gitti, ve Beyt-ele gelmiş olduğu yoldan dönmedi.
11. Ve Beyt-elde kocamış bir peygamber oturuyordu; ve oğulları geldiler, ve Allah adamının o gün Beyt-elde yaptığı her işi ona anlattılar; ve kırala söylediği sözleri de babalarına anlattılar.
12. Ve babaları onlara dedi: Hangi yoldan gitti? ve oğulları Yahudadan gelen Allah adamının hangi yoldan gittiğini görmüşlerdi.
13. Ve oğullarına dedi: Benim için eşeğe palan vurun. Onun için eşeğe palan vurdular; ve üzerine bindi.
14. Ve Allah adamının ardından gitti, ve onu meşe ağacı altında oturmakta buldu; ve ona dedi: Yahudadan gelen Allah adamı sen misin? Ve: Benim, dedi.
15. Ve ona dedi: Benimle beraber eve gel, ve ekmek ye.
16. Ve dedi: Seninle dönemem, ve evine gelemem; bu yerde seninle ekmek yemem ve su içmem;
17. çünkü RABBİN sözü ile bana denildi: Orada ekmek yemiyeceksin, ve su içmiyeceksin, ve gitmek için geldiğin yoldan dönmiyeceksin.
18. Ve ona dedi: Ben de senin gibi bir peygamberim; ve bir melek RABBİN sözü ile söyliyip bana dedi: Onu çevir, seninle beraber kendi evine getir, ve ekmek yesin, ve su içsin. Fakat ona yalan söyledi.
19. Ve onunla döndü, ve onun evinde ekmek yedi, ve su içti.
20. Ve vaki oldu ki, onlar sofrada otururken, kendisini geri getiren peygambere RABBİN sözü geldi;
21. ve o Yahudadan gelen Allah adamına çağırıp dedi: RAB şöyle diyor: Mademki RABBİN sözüne karşı geldin, ve Allahın RABBİN sana ettiği emri tutmadın,
22. ve geri geldin, ve sana: Ekmek yeme, ve su içme, dediği yerde ekmek yedin ve su içtin; cesedin atalarının kabrine girmiyecektir.
23. Ve vaki oldu ki, ekmek yedikten sonra, ve su içtikten sonra onun için, geri getirdiği peygamber için, eşeğe palan vurdu.
24. Ve o gitti, ve yolda bir aslan onu buldu, ve onu öldürdü; ve onun cesedi yolda serilmiş kalmıştı, ve eşek onun yanında duruyordu; aslan da cesedin yanında duruyordu.
25. Ve işte, adamlar geçtiler, ve yola serilmiş olan cesedi, ve cesedin yanında durmakta olan aslanı gördüler; ve geldiler ve kocamış peygamberin oturduğu şehirde söylediler.
26. Ve onu yoldan geri çeviren peygamber bunu işittiği zaman dedi: O, RABBİN sözüne karşı gelen Allah adamıdır; RAB da onu aslana verdi, ve aslan onu parçaladı, ve RABBİN ona söylemiş olduğu söze göre onu öldürdü.
27. Ve oğullarına söyliyip dedi: Benim için eşeğe palan vurun; ve palan vurdular.
28. Ve gitti, ve onun yola serilmiş cesedini, ve cesedin yanında durmakta olan eşeği ve aslanı buldu; aslan cesedi yememiş ve eşeği parçalamamıştı.
29. Ve peygamber Allah adamının cesedini kaldırdı, ve eşek üzerine koyup onu geri getirdi; ve dövünmek ve onu gömmek için kocamış peygamberin şehrine geldi.
30. Ve onun cesedini kendi kabrine koydu; ve: Vah, kardeşim! diye onun için dövündüler.
31. Ve vaki oldu ki, onu gömdükten sonra oğullarına söyliyip dedi: Ben ölünce Allah adamının gömüldüğü kabre beni gömün; kemiklerimi onun kemikleri yanına koyun.
32. Çünkü Beyt-elde olan mezbaha karşı, ve Samiriye şehirlerinde olan bütün yüksek yer evlerine karşı RABBİN sözü ile nida etmiş olduğu söz mutlaka olacaktır.
33. Bu işten sonra Yeroboam kötü yolundan dönmedi, yine yüksek yerlere kavmın her ucundan kâhinler yaptı, yüksek yerlerin kâhinleri olsunlar diye her istiyeni tahsis etti.
34. Ve Yeroboam evini toprağın yüzünden söküp atmak ve helâk etmek için bu iş ona bir günah oldu.

BAP 12

VE Rehoboam Şekeme gitti; çünkü bütün İsrail onu kıral yapmak için Şekeme gelmişti.
2. Ve vaki oldu ki, Nebatın oğlu Yeroboam işitince (çünkü kendisi henüz Mısırda idi, oraya kıral Süleymanın yüzünden kaçmıştı, ve Yeroboam Mısırda oturuyordu,
3. ve gönderip onu çağırdılar), Yeroboam ve İsrailin bütün cemaati geldiler, ve Rehoboama söyliyip dediler:
4. Baban boyunduruğumuzu çetin kıldı; babanın çetin hizmetini, ve üzerimize koyduğu ağır boyunduruğunu şimdi sen hafiflet, ve sana kulluk ederiz.
5. Ve onlara dedi: Şimdilik gidin de üç gün sonra yanıma gelin. Ve kavm gitti.
6. Ve sağlığında babası Süleymanın önünde duran kocamış adamlarla kıral Rehoboam danışıp dedi: Bu kavma cevap vermek için siz ne öğüt verirsiniz?
7. Ve ona söyliyip dediler: Eğer bugün sen bu kavma kul olursan, ve onlara kulluk edersen, ve onlara cevap verirsen, ve onlara iyi sözler söylersen, daima sana kul olacaklardır.
8. Fakat kocamış adamların verdikleri öğüdü bıraktı, ve kendisile beraber büyümüş olup önünde durmakta olan genç adamlarla danıştı.
9. Ve onlara dedi: Siz ne öğüt verirsiniz? ve: Babanın üzerimize koymuş olduğu boyunduruğu hafiflet, diye bana söyliyen bu kavma ne cevap verelim?
10. Ve kendisile beraber büyümüş olan genç adamlar ona söyliyip dediler: Baban boyunduruğumuzu ağır etti, fakat sen onu bize hafiflet, diye sana söyliyen o kavma şöyle diyeceksin: Benim küçük parmağım babamın belinden daha kalındır.
11. Ve şimdi, babam üzerinize ağır boyunduruk yükletti ise, ben boyunduruğunuzun üzerine katacağım; babam sizi kamçılarla tedip etti, fakat ben sizi akreplerle tedip edeceğim; onlara böyle diyeceksin.
12. Ve: Üçüncü günde yine yanıma gelin, diye kıralın söylemiş olduğu gibi Yereboamla bütün kavm üçüncü günde Rehoboama geldiler.
13. Ve kıral kavma sert cevap verdi, ve kocamış adamların kendisine verdikleri öğüdü bıraktı,
14. ve genç adamların öğüdüne göre onlara söyliyip dedi: Babam boyunduruğunuzu ağır etti, fakat ben boyunduruğunuzun üzerine katacağım; babam sizi kamçılarla tedip etti, fakat ben sizi akreplerle tedip edeceğim.
15. Ve kıral kavmı dinlemedi; çünkü Şilolu Ahiya vasıtası ile Nebatın oğlu Yeroboama RABBİN söylediği sözü pekiştirsin diye bu çevrilme RAB tarafından oldu.
16. Ve bütün İsrail kıralın kendilerini dinlemediğini görünce kavm kırala cevap verip dedi: Davudda ne payımız var? ve Yessenin oğlunda mirasımız yoktur; ey İsrail, çadırlarınıza! ey Davud, şimdi kendi evine bak. Ve İsrail çadırlarına gitti.
17. Fakat Yahuda şehirlerinde oturan İsrail oğullarına gelince, Rehoboam onların üzerine kırallık etti.
18. Ve kıral Rehoboam angaryacılar üzerine olan Adoramı gönderdi; ve bütün İsrail onu taşlarla taşladılar, ve öldü. Ve kıral Rehoboam Yeruşalime kaçmak için hemen kendi cenk arabasına atladı.
19. Ve İsrail bugüne kadar Davud evine karşı âsi oldu.
20. Ve vaki oldu ki, Yeroboamın dönmüş olduğunu bütün İsrail işitince, gönderip onu cemaate çağırdılar, ve bütün İsrail üzerine onu kıral ettiler; yalnız Yahuda sıptından başka Davud evinin ardınca giden yoktu.
21. Ve Rehoboam Yeruşalime geldi; ve bütün Yahuda evini, ve Benyamin sıptını, yüz seksen bin seçme adamı, cenk adamlarını, İsrail evine karşı cenketmek, ve kırallığı Süleymanın oğlu Rehoboama döndürmek için topladı.
22. Fakat Allah adamı Şemayaya Allahın şu sözü geldi:
23. Süleymanın oğlu Yahuda kıralı Rehoboama, ve bütün Yahuda ve Benyamin evine, ve kavmın artakalanlarına söyliyip de:
24. RAB şöyle diyor: Çıkmıyacaksınız, ve kardeşleriniz İsrail oğullarına karşı cenketmiyeceksiniz; dönün, herkes kendi evine! çünkü bu şey benden oldu. Ve RABBİN sözünü dinlediler, ve RABBİN sözüne göre dönüp yollarına gittiler.
25. Ve Yeroboam Efraim dağlığında Şekemi yaptı, ve orada oturdu; ve oradan çıktı, ve Penueli yaptı.
26. Ve Yeroboam yüreğinde dedi: Şimdi kırallık Davud evine dönecek;
27. eğer bu kavm RABBİN evinde, Yeruşalimde, kurbanlar kesmek için çıkarsa, o zaman bu kavmın yüreği efendilerine, Yahuda kıralı Rehoboama dönecektir; ve beni öldürecekler, ve Yahuda kıralı Rehoboama dönecekler.
28. Ve kıral danıştı, ve iki altın buzağı yapıp kavma dedi: Yeruşalime çıkmak sizin için fazladır; ey İsrail, işte seni Mısır diyarından çıkaran ilâhların!
29. Ve birini Beyt-ele yerleştirdi, ve obirini Dana koydu.
30. Ve bu iş günah oldu; ve birinin önünde tapınmak için kavm Dana kadar giderlerdi.
31. Ve yüksek yer evleri yaptı, ve Levi oğullarından olmıyan kavmın her ucundan kâhinler yaptı.
32. Ve Yeroboam sekizinci ayda, ayın on beşinci gününde Yahudada yapılan bayram gibi bir bayram yaptı; ve mezbaha çıktı; yaptığı buzağılara kurban kesmek için Beyt-elde böyle yaptı; ve yaptığı yüksek yerler kâhinlerini Beyt-elde durdurdu.
33. Ve kendi yüreğinden uydurduğu sekizinci ayda, ayın on beşinci gününde Beyt-elde yaptığı mezbaha çıktı; ve İsrail oğulları için bir bayram yaptı, ve buhur yakmak için mezbaha çıktı.

BAP 11

VE kıral Süleyman Firavunun kızı ile beraber Moabîler, Ammonîler, Edomîler, Saydalılar, ve Hittîlerden çok ecnebî kadınlar sevdi.
2. RABBİN İsrail oğullarına: Onların arasına gitmiyeceksiniz, ve onlar da sizin aranıza gelmiyecekler; çünkü mutlaka yüreğinizi kendi ilâhlarının ardınca saptıracaklardır, diye söylemiş olduğu milletlerden idiler; Süleyman onlara sevgi ile yapıştı.
3. Ve onun yedi yüz karısı kıral kızı olup, üç yüz de cariyesi vardı; ve karıları onun yüreğini saptırdılar.
4. Ve vaki oldu ki, Süleymanın ihtiyarlığı zamanında karıları onun yüreğini başka ilâhların ardınca saptırdılar; ve babası Davudun yüreği Allahı RAB ile bütün olduğu gibi onun yüreği bütün değildi.
5. Ve Süleyman Saydalıların ilâhesi Astartinin ardınca, ve Ammonîlerin mekruh şeyi Milkomun ardınca gitti.
6. Ve Süleyman RABBİN gözünde kötü olanı yaptı, ve tamamen RABBİN ardınca yürüyen babası Davud gibi yürümedi.
7. O zaman Süleyman Yeruşalimin önünde olan dağında, Moabın mekruh şeyi Kemoş için, ve Ammon oğullarının mekruh şeyi Molek için bir yüksek yer yaptı.
8. Ve kendi ilâhlarına buhur yakan ve kurbanlar kesen bütün ecnebi karıları için böyle yaptı.
9. Ve RAB Süleymana karşı öfkelendi, çünkü ona iki kere görünen,
10. ve: Başka ilâhların ardınca gitme, diye bunun için ona emretmiş olan İsrailin Allahı RABDEN yüreği saptı, ve RABBİN emrettiği şeyi tutmadı.
11. Ve RAB Süleymana dedi: Mademki bu şey senin tarafından oldu, ve sana emrettiğim ahdimi ve kanunlarımı tutmadın, mutlaka kırallığı senin elinden çekip alacağım, ve onu senin kuluna vereceğim.
12. Ancak baban Davudun hatırı için bunu senin günlerinde yapmıyacağım; onu senin oğlunun elinden çekip alacağım.
13. Ancak bütün kırallığı çekip almıyacağım; fakat kulum Davudun hatırı için ve seçmiş olduğum Yeruşalimden ötürü bir sıptı senin oğluna vereceğim.
14. Ve RAB Süleymana karşı Edomî Hadadı düşman kaldırdı; o Edomda kıral zürriyetindendi.
15. Ve Davud Edomda iken, ve ordu başbuğu Yoab öldürülmüş olanları gömmek için çıktığı ve Edomda her erkeği vurduğu zaman
16. (çünkü Yoab Edomda olan her erkeği kırıncıya kadar bütün İsraille beraber altı ay orada kalmıştı);
17. vaki oldu ki, Hadad, ve babasının kullarından bazı Edomîler kendisile beraber olmak üzre, Mısıra gitmek için kaçtı, ve Hadad küçük bir çocuktu.
18. Ve Midyandan kalktılar, ve Parana geldiler; ve kendilerile beraber Parandan adamlar aldılar, ve Mısıra, Mısır kıralı Firavuna geldiler, ve o Hadada bir ev verdi, ve ona ekmek emretti, ve ona toprak verdi.
19. Ve Hadad Firavunun gözünde çok lûtuf buldu, ve ona kendi karısının kızkardeşini, kıraliça Tahpenesin kızkardeşini, karı olarak verdi.
20. Ve Tahpenesin kızkardeşi ona oğlu Genubatı doğurdu, Tahpenes Firavunun evinde onu sütten kesti; ve Genubat Firavunun evinde Firavunun oğulları arasında idi.
21. Ve Hadad Mısırda işitti ki, Davud ataları ile uyumuş, ve ordu başbuğu Yoab ölmüştü; ve Hadad Firavuna dedi: Beni gönder de memleketime gideyim.
22. Ve Firavun ona dedi: Fakat benim yanımda ne eksiğin var ki, işte, memleketine gitmek istiyorsun? Ve dedi: Hiç bir şeyim; ancak beni mutlaka gönder.
23. Ve efendisi Tsoba kıralı Hadadezerden kaçmış olan Elyadanın oğlu Rezonu da Allah Süleymana karşı bir düşman olarak kaldırdı.
24. Ve Davud Tsobalıları vurduğu zaman yanına adamlar topladı, ve bir çete reisi oldu; ve Şama gittiler, ve orada oturdular, ve Şamda kırallık ettiler.
25. Ve Hadadın yaptığı kötülükten başka, Süleymanın bütün günlerinde bu da İsraile düşman oldu; ve İsrailden nefret etti, ve Suriye üzerine kırallık etti.
26. Ve Süleymanın kullarından biri, Tseredalı bir Efraimî, Nebatın oğlu Yeroboam (ve anasının adı Tserua idi, dul bir kadındı), o da elini kırala karşı kaldırdı.
27. Ve elini kırala karşı kaldırmasının sebebi şu idi: Süleyman Milloyu yaptı, ve babası Davudun şehrinde kalan gediği kapadı.
28. Ve bu Yeroboam kişi cesur bir yiğitti; ve Süleyman genç adamın becerikli olduğunu gördü, ve Yusuf evinin bütün ağır işleri üzerine onu koydu.
29. Ve o vakitte vaki oldu ki, Yeroboam Yeruşalimden çıktığı zaman Şilolu peygamber Ahiya onu yolda buldu; ve Ahiya yeni esvap giymişti; ve onların ikisi kırda yalnızdılar.
30. Ve Ahiya üzerinde olan yeni esvabı tuttu, ve onu yırtıp on iki parça etti.
31. Ve Yeroboama dedi: Kendine on parça al; çünkü İsrailin Allahı RAB şöyle diyor: İşte, ben Süleymanın elinden kırallığı çekip alacağım, ve on sıptı sana vereceğim
32. (fakat kulum Davudun hatırı için, ve İsrailin bütün sıptlarından seçmiş olduğum Yeruşalim şehrinden ötürü bir sıpt onun olacak);
33. çünkü beni bıraktılar, ve Saydalıların ilâhesi Astartiye, Moab ilâhı Kemoşa, ve Ammon oğullarının ilâhı Milkoma tapındılar; ve onun babası Davud gibi gözümde doğru olanı yapmak, ve kanunlarımı ve hükümlerimi tutmak için benim yollarımda yürümediler.
34. Ve bütün kırallığı onun elinden almıyacağım; fakat emirlerimi ve kanunlarımı tutan seçtiğim kulum Davudun hatırı için, onu hayatının bütün günlerinde hükümdar edeceğim;
35. fakat kırallığı oğlunun elinden alacağım, ve onu sana vereceğim, on sıptı.
36. Ve onun oğluna bir sıpt vereceğim ki, benim önümde, Yeruşalimde, ismimi oraya koymak için kendime seçmiş olduğum şehirde kulum Davud için daima bir çerağ olsun.
37. Ve seni alacağım, ve canının istediği her şeye göre kırallık edeceksin, ve İsrail üzerine kıral olacaksın.
38. Ve vaki olacak ki, kulum Davudun yaptığı gibi kanunlarımı ve emirlerimi tutmak için sana emrettiğim her şeyi dinlersen, ve benim yollarımda yürürsen, ve gözümde doğru olanı yaparsan, seninle beraber olacağım, ve Davud için yaptığım gibi senin için de sağlam bir ev kuracağım, ve İsraili sana vereceğim.
39. Ve bundan dolayı Davudun zürriyetini alçaltacağım, fakat bütün günler değil.
40. Ve Süleyman Yeroboamı öldürmeğe çalıştı; fakat Yeroboam kalktı, ve Mısıra, Mısır kıralı Şişakın yanına kaçtı, ve Süleymanın ölümüne kadar Mısırda kaldı.
41. Ve Süleymanın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı her şey, ve hikmeti, Süleymanın işleri kitabında yazılı değil midir?
42. Ve Süleymanın Yeruşalimde bütün İsrail üzerinde kırallık ettiği günler kırk yıldı.
43. Ve Süleyman ataları ile uyudu, ve babası Davudun şehrinde gömüldü; ve yerine oğlu Rehoboam kıral oldu.

BAP 10

VE Şeba kıraliçası RABBİN isminden ötürü Süleymanın şöhretini işitince, onu bilmecelerle denemeğe geldi.
2. Ve çok büyük alayla, baharat, ve pek çok altın, ve değerli taşlar yüklü develerle Yeruşalime geldi; ve Süleymanın yanına geldi, ve yüreğinde olan bütün şeyler hakkında onunla konuştu.
3. Ve onun bütün sorgularına Süleyman cevap verdi; kıral için kadına cevap vermediği gizli bir şey yoktu.
4. Ve Süleymanın bütün hikmetini, ve yaptığı evi,
5. ve sofrasının yemeğini, ve kullarının oturuşunu, ve hizmetçilerinin duruşunu, ve onların esvaplarını, ve sakilerini, ve RABBİN evine çıktığı merdiveni* Şeba kıraliçası gördüğü zaman artık kendisinde can kalmadı.
6. Ve kırala dedi: Senin işlerin için, ve hikmetin için memleketimde işitmiş olduğum söz doğru imiş.
7. Ve gelip gözlerim onu görünciye kadar o sözlere inanmamıştım; ve işte, bana yarısı bile bildirilmemiş; senin hikmetin ve mutlu halin kulağıma gelen haberden üstündür.
8. Adamların ne mutlu, bu kulların ne mutlu, daima senin önünde duruyorlar, ve hikmetini işitiyorlar.
9. Seni İsrail tahtı üzerine koymak için senden razı olan Allahın RAB mubarek olsun; RAB İsraili ebediyen sevdiği için hak ve doğruluk yapasın diye seni kıral etti.
10. Ve kırala yüz yirmi talant altın, ve pek çok baharat, ve değerli taşlar verdi; Şeba kıraliçasının kıral Süleymana verdiği baharatın çokluğuna göre bir daha baharat gelmedi.
*Yahut, arzettiği yakılan takdimesini.
11. Ve Ofirden altın getiren Hiramın gemileri de, Ofirden pek çok sandal ağaçları ve değerli taşlar getirdiler.
12. Ve kıral sandal ağaçlarından RAB evi için, ve kıral evi için direkler, ve musikacılar için çenkler ve santurlar yaptı; bugüne kadar böyle sandal ağaçları gelmedi ve görülmedi.
13. Ve kıral Süleyman Şeba kıraliçasına kıral Süleymanın cömertliğine göre verdikten başka, onu bütün dileğini, her istediğini kendisine verdi. Ve kıraliça kulları ile beraber dönüp memleketine gitti.
14. Ve bir yılda Süleymana gelen altının tartısı,
15. alış veriş eden adamlardan, ve tüccarın ticaretinden ve bütün Arab ili kırallarından, ve memleketin valilerinden gelenden başka altı yüz altmış altı talant altındı.
16. Ve kıral Süleyman dövme altından iki yüz büyük kalkan yaptı: bir büyük kalkana altı yüz şekel altın gitti.
17. Ve dövme altından üç yüz küçük kalkan yaptı; bir kalkana üç mına* altın gitti; ve kıral bunları Libnan ormanı evine koydu.
18. Ve kıral Fil dişinden büyük bir taht yaptı, ve onu saf altınla kapladı.
19. Tahtın altı basamağı vardı, ve arka taraftan tahtın başı yuvarlaktı; ve oturulacak yerde iki taraftan kollar vardı, ve kolların yanında iki aslan duruyordu.
20. Ve altı basamak üzerinde iki tarafta on iki aslan duruyorlardı; hiç bir ülkede böyle şey yapılmamıştır.
21. Ve kıral Süleymanın içme kapları hep altından, ve Libnan ormanı evinin bütün kapları halis altındandı; gümüşten yoktu; Süleymanın günlerinde gümüş bir şeyden sayılmazdı.
22. Çünkü Hiramın gemilerile beraber kıralın denizde Tarşiş gemileri vardı; Tarşiş gemileri üç yılda bir kere altın, ve gümüş, fil dişi, ve maymunlar, ve tavus kuşları ile yüklü olarak gelirlerdi.
*Tartılar ve ölçüler cetveline bak.
23. Ve kıral Süleyman zenginlikçe ve hikmetçe dünyanın bütün kırallarından daha büyüktü.
24. Ve Süleymanın yüreğine Allahın koymuş olduğu hikmeti işitmek için bütün dünya onun yüzünü arardı.
25. Ve onlardan her biri yıldan yıla, hediyeleri olarak, gümüş kaplar ve altın kaplar, ve esvaplar, ve silâhlar, ve baharat, ve atlar, ve katırlar getirirlerdi.
26. Ve Süleyman cenk arabaları ile atlılar topladı; ve bin dört yüz arabası, ve on iki bin atlısı vardı; onları araba şehirlerine, ve kıralın yanında Yeruşalime koydu.
27. Ve kıral gümüşü Yeruşalimde taş mertebesine indirdi, ve erz ağaçlarını çoklukça Şefeladaki* cemiz ağaçları gibi etti.
28. Ve Süleymanın atları Mısırdan getirilirdi; ve kıralın tüccar takımı onları sürü ile bir bedele alırlardı.
29. Ve bir cenk arabası altı yüz şekel gümüşe, ve bir at yüz elli şekele Mısırdan çıkıp gelirdi; bütün Hittî kıralları için, ve Suriye kıralları için de böylece onların elile getirilirdi.
*Sahil ovasının şarkında bulunan dağlık yer.