VE
bu şeylerden sonra vaki oldu ki, Yizreelde, Samiriye kıralı Ahabın sarayı
yanında, Yizreelli Nabotun bir bağı vardı.
2.
Ve Ahab Nabota söyliyip dedi: Bağını bana ver, bana sebze bostanı olsun, çünkü
o benim evime yakındır; ve onun yerine sana ondan daha iyi bir bağ vereyim;
yahut istersen, değerini gümüş olarak sana ödiyeyim.
3.
Ve Nabot Ahaba dedi: Sana atalarımın mirasını vermekten RAB beni esirgesin.
4.
Ve Yizreelli Nabotun ona söylediği sözden ötürü Ahab evine küskün ve öfkeli
girdi; çünkü: Atalarımın mirasını sana vermem, demişti. Ve yatağı üzerine
yattı, ve yüzünü döndürdü, ve ekmek yemedi.
5.
Ve karısı İzebel yanına gelip ona dedi: Niçin ruhun küskün, ve ekmek
yemiyorsun?
6.
Ve ona dedi: Çünkü Yizreelli Nabota söyledim, ve ona dedim: Bağını gümüşle bana
ver; yahut arzu ediyorsan onun yerine sana başka bağ vereyim; ve: Bağımı sana
vermem, dedi.
7.
Ve karısı İzebel ona dedi: Sen şimdi İsrail üzerinde kırallık ediyor musun?
kalk, ekmek ye, ve yüreğin hoş olsun; Yizreelli Nabotun bağını ben sana
vereceğim.
8.
Ve Ahabın adı ile mektuplar yazdı, ve onları onun mühürü ile mühürledi, ve
mektupları Nabotun şehrinde olan ve onunla beraber oturan ihtiyarlara ve ileri
gelenlere gönderdi.
9.
Ve: Bir oruç ilân edin, ve Nabotu kavmın baş yerine oturtun;
10.
ve onun karşısına, iki adam, yaramaz adamlar oturtun, ve: Sen Allaha ve kırala
sövdün, diyerek ona karşı şehadet etsinler; ve onu dışarı çıkarın, ve onu
taşlayın da ölsün, diye mektuplarda yazdı.
11.
Ve Nabotun şehrinin adamları, onun şehrinde oturan ihtiyarlar ve ileri
gelenler, İzebelin onlara göndermiş olduğu gibi, onlara göndermiş olduğu
mektuplarda yazılmış olduğu gibi yaptılar.
12.
Oruç ilân ettiler, ve Nabotu kavmın baş yerine oturttular.
13.
Ve iki adam, yaramaz adamlar geldiler, ve onun karşısında oturdular, ve bu
yaramaz adamlar kavmın önünde ona karşı, Nabota karşı: Nabot Allaha ve kırala
sövdü, diyerek şehadet ettiler. Ve onu şehrin dışarısına çıkardılar, ve onu
taşlarla taşladılar, ve öldü.
14.
Ve İzebele gönderip dediler: Nabot taşlandı, ve öldü.
15.
Ve vaki oldu ki, İzebel Nabotun taşlanıp öldüğünü işittiği zaman, İzebel Ahaba
dedi: Kalk, Yizreelli Nabotun sana gümüşle vermek istemediği bağını kendine
mülk edin; çünkü Nabot sağ değil ancak ölüdür.
16.
Ve vaki oldu ki, Ahab Nabotun ölmüş olduğunu işitince Yizreelli Nabotun bağını
mülk edinmek üzre oraya inmek için Ahab kalktı.
17.
Ve Tişbeli İlyaya RABBİN şu sözü geldi:
18.
Kalk, Samiriyede oturan İsrail kıralı Ahabı karşılamağa in; işte, o Nabotun
bağındadır; onu mülk edinmek için oraya indi.
19.
Ve ona söyliyip diyeceksin: RAB şöyle diyor: Öldürdün de kendine mülk de mi
edindin? Ve ona söyliyip diyeceksin: RAB şöyle diyor: Nabotun kanını köpeklerin
yaladıkları yerde senin, senin de kanını köpekler yalıyacaklar.
20.
Ve Ahab İlyaya dedi: Ey düşmanım, beni buldun mu? Ve dedi: Seni buldum, çünkü
RABBİN gözünde kötü olanı yapmak için kendini sattın.
21.
İşte, senin üzerine belâ getireceğim, ve seni süpürüp atacağım, ve İsrailde
gerek kul olsun gerek hür olsun Ahabdan her erkeği kesip atacağım;
22.
ve beni öfkelendirdiğin ve İsraile suç işlettirdiğin için senin evini Nebatın
oğlu Yeroboamın evi gibi, ve Ahiyanın oğlu Baaşanın evi gibi edeceğim.
23.
Ve RAB İzebel için de söyliyip dedi: Yizreel duvarının yanında İzebeli köpekler
yiyecekler.
24.
Ahabdan şehirde öleni köpekler yiyecekler; ve kırda öleni gök kuşları
yiyecekler.
25.
(RABBİN gözünde kötü olanı işlemek için, gerçek, Ahab gibi kendini satan
olmadı; karısı İzebel onu kışkırtıyordu.
26.
Ve İsrail oğullarının önünden RABBİN kovmuş olduğu Amorîlerin yaptığı her şeye
göre putlar ardınca giderek, çok mekruh işler yaptı.)
27.
Ve vaki oldu ki, Ahab bu sözleri işitince esvabını yırttı, ve bedeni üzerine
çul sardı, ve oruç tuttu, ve çulda yattı, ve yavaş yürüdü.
28.
Ve Tişbeli İlyaya RABBİN şu sözü geldi:
29.
Ahab benim önümde nasıl alçaldı, gördün mü? mademki benim önümde alçaldı,
belâyı onun günlerinde getirmiyeceğim; oğlunun günlerinde belâyı onun evi
üzerine getireceğim.